Beyin tümörleri insanların çoğu kez öğrenmekten bile çekindikleri, ciddi sonuçlara yol açabilen sağlık sorunları arasında sayılıyor. Yaşam kalitesinin ve süresinin düşmesine neden olan beyin tümörlerinde ölüme giden sonuçlar yaşanabiliyor.
Toplumda beyin tümörlerinin görülme oranının giderek sıklaşacağı tahmin ediliyor. Bunun nedeni ise dünya nüfusunun yaşlanması. İlerleyen yaşlarda, beyin tümörlerinin görülme sıklığı artıyor. Bilim insanları gündemine giren bu tahmin nedeniyle dikkatlerini, beyin tümörlerinin tedavisine ve sonrasında yaşam kalitesine odaklanıyor.
Bunları Biliyor musunuz?
Dünya nüfusu yaşlandıkça beyin tümörlerinin görülme oranı artıyor.
Üstelik toplumda beyin tümörlerinin görülme oranı, giderek artıyor. Araştırmalar, her 100 bin kişiden beşinde yeni bir beyin tümörünün geliştiğini gösteriyor. Ancak bilim dünyasında yapılan tahminler, bu oranın giderek daha da artacağını gösteriyor.
Nedeni ise dünya nüfusunun yaşlanması. İlerleyen yaşlarda, beyin tümörlerinin görülme sıklığı artıyor. Bilim insanları gündemine giren bu tahmin nedeniyle dikkatlerini, beyin tümörlerinin tedavisine ve sonrasında yaşam kalitesine odaklanıyor.
Belirtiler
Beyin tümörleri, kafatası içinde yerleşen tümörler oldukları için kafatası içinde basınç artışına bağlı olarak şiddetli baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi yaygın belirtiler görülebiliyor.
Bunun dışında beynin etkilenen bölgesine göre farklı belirtiler ortaya çıkıyor. Bunlar; sağ veya sol vücut yarısında kuvvetsizlik, uyuşma, yürüme bozukluğu, görme kaybı, işitme kaybı, hafıza bozukluğu, konuşmada güçlük, dengesizlik. Hipofiz bezi tümörlerinde ise; adet düzensizliği, el ve ayaklarda büyüme gibi çeşitli hormonal bozukluklar ortaya çıkabiliyor.
Tanı Yöntemleri
Beyin tümörlerinin tanısında kullanılan görüntüleme yöntemleri; beyin tomografisi ve manyetik rezonans görüntülemedir. Bazı özel tümörlerde beyin tomografisi çok değerli bilgiler vermektedir. Ancak günümüzde beyin tümörü tanısında standart, manyetik rezonans görüntülemedir.
Beynin yapısı, tümörün bulunduğu bölge, bazen tümörün cinsi ile bu tümörden beynin ve sinirlerin ne kadar etkilendiği konusunda ayrıntılı bilgi alınıyor. Bunların dışında anjiyografi, PET gibi farklı bazı yöntemlere de ihtiyaç duyulabiliyor. Bunlarla tümörün kanlanma özellikleri, kötü huylu olup olmadıkları konusunda bilgi elde edilebiliyor.
Tedavi Yöntemleri
Beyin tümörlerinin tedavisinde temel olarak 3 ayrı yöntem kullanılıyor. Bunlar; cerrahi, ilaç tedavisi ve radyasyon tedavisi. Bu yöntemlerden genellikle cerrahi yöntem ön plana çıkıyor. Bunun nedeni; tümörlerin genellikle kafatası içinde beyine baskı yapmaları ve kafa içi basıncı arttırmalarıdır.
Cerrahi Tedavi
Cerrahi tedavide; tümörün çıkartılması, beyin ve sinirlerin rahatlatılması ve tümörün cinsinin saptanması için patolojik inceleme olanağı bulunuyor. Üstelik günümüzde cerrahi tedavilerde son derece büyük ilerlemeler kaydediliyor. Birkaç örnek vermek gerekirse; cerrahi mikroskobun kullanımı bir standart haline gelmiş durumda. Bazı tümörlerin çıkartılmasında intraoperatif MR kullanımı önemli katkılar sağlıyor. Eskiye göre cerrahi girişime bağlı komplikasyonların oranı çok azaldı.
Kemoterapi (ilaçlı tedavi)
İlaçlı tedaviler alanında son yıllarda çok önemli gelişmeler kaydediliyor. Genellikle kötü huylu tümörlerde kullanılan kemoterapiler hastaların yaşam süresini uzatıyor, bazen de tamamen iyileşme sağlıyor. Ancak bazen özellikle hipofiz bezi tümörlerinde olduğu gibi iyi huylu tümörlerde de ilaç tedavilerine ihtiyaç duyuluyor.
Radyasyon (ışın tedavisi)
Radyasyonun beyin tümörlerinde kullanılması çok uzun bir geçmişe sahip. Buna ek olarak radyocerrahi adı verilen Gamma Knife, CyberKnife radyocerrahisi gibi yöntemler de beyin tümörü tedavisinde kullanılabiliyor.